•  WORK   •  ABOUT •  CONTACT                                  
The CIRCLE | Canada
Winner of the 2nd PRIZE !

2022 / Competition / Canada
Design : Selçuk Kişmir Meltem Çelik Kişmir

infrastructure / mobility / public / landscape
_________________________

EN

We are at the dawn of a crucial technological shift from fossil fuel cars to electric vehicles. The Great climate crisis and environmental concerns we are facing today calls for some radical action more than ever before.

For long decades, the automobile industry has become one of the main actors of atmospheric pollution. The way the industry changed our lives was so dramatic that we planned our cities, infrastructure and lives accordingly and hardly questioned it. All the positive effects and improvements of the advanced industry have made cars an inevitable part of our daily life and urban environments.

Today, the industry is rewriting its history by leading green transformation for a better future of the planet. Electric vehicles are becoming more affordable and more common every year.

How should we as designers and planners respond to this important transformation?

How can we rethink our infrastructure and traditional typologies to manifest a more sustainable and healthier future?

The Circle as a vibrant and sustainable meeting point for EV owners welcomes visitors to a place where they can experience various functions under one roof in a compact scheme. The proposal aims to transform the traditional typology of highway rest areas into a flexible and resizable spatial system that can be adapted for multiple locations and different capacities. The proposed version with a diameter of 60 meters aims to simulate a prototype of the next generation green EV stations.

From the formal approach to the architectural organization, the concept seeks a clever way to innovatively blend different needs and overcome the general disadvantages of typology. Thus, it aims to be a place to visit, not just a facility.

Proposed circular scheme defines a protected central courtyard and constructs the spaces around it. With this approach, unlike the traditional typology’s organization parallel to the road, it becomes possible for indoor and outdoor spaces to avoid highway-related noise and pollution problems and create an inner oasis surrounded by charging points and activity spaces.

The overall experience is organized around five key themes for visitors during their time in the Circle.


ReCHARGE! AREA hosts eleven fast-charging stations and twenty-two charging points in total.

ReFRESH! AREA as the first and largest indoor space includes a market, dining areas, multiple food and beverage kiosks and service units such as toilets, kitchen and technical rooms.

ReCREATE! AREA is an indoor space dedicated to tech-themed creativity and play for kids and adults.

ReTAIL! AREA is a shopping row with multiple stores.

ReLAX! AREA becomes the heart of the complex as an outdoor public space with lush vegetation and rich landscape features for people to enjoy and interact.


The proposal aims to achieve a concept that offers an iconic existence with a simple yet powerful architectural form. The large green canopy floats above the spaces and functions below acts as a source of clean energy by integrated solar PV panels. Together with its wooden structure and planted roof, it rises as a landmark for the sustainability and generates the energy needed by the facility.

The main indoor areas are housed by two separate pavilions covered with mirrored surface panels and glass facades that aim to blur the boundaries with the inner and outer environmental characters. The space between built-in volumes provides sheltered semi-open areas for outdoor activities and charging stations during the changing seasons.

Circular orientation, beyond being just a functional choice, refers to concepts such as unity and interaction that reflect the collective efforts needed for a low-carbon future.

The Circle describes a layered experience that could take place in one EV charging break. While rethinking existing architectural typologies of mobility, it reflects new possibilities bringing people and technology together around a more sustainable future.



   


TR

Fosil yakıtlı araçların terkedilmesine dönük çabalar ve gelişen elektrikli taşıt teknolojileri ile birlikte önemli bir küresel dönüşümün eşiğindeyiz. Bugün karşı karşıya olduğumuz büyük iklim krizi ve çevresel kaygılar, her zamankinden daha radikal karar ve eylemleri kaçınılmaz kılıyor.

Otomobil endüstrisi uzun yıllardır atmosferik kirliliğin en önemli aktörlerinden biri. Endüstrinin hayatlarımızı hızlı ve dramatik bir şekilde dönüştürmesiyle kentlerimizi, ilişkili olarak altyapıyı ve hayatlarımızı on yıllardır taşıtlara dönük planladık. Özellikle 20. Yüzyıl boyunca hızla gelişen teknolojinin tüm olumlu etkileri ve kazanımları, otomobilleri günlük ulaşım rutinimizin ve kentlerin kaçınılmaz bir parçası haline getirdi.

Bugün ise endüstri, yaşanabilir bir gelecek için yeşil dönüşüme öncülük etme çabalarıyla kendi tarihini yeniden yazma arayışında. Elektrikli araçlar, her yeni yıl daha ulaşılabilir ve daha yaygın hale geliyor. Bu mevcut gerçeklik birçok farklı disiplin için de yeni soru ve sorumluluklara işaret ediyor.

Tasarımcı ve planlamacılar olarak bu önemli dönüşüme nasıl yanıt vermeliyiz?

Daha sürdürülebilir ve daha sağlıklı bir gelecek için altyapı ve geleneksel tipolojilerimizi nasıl yeniden düşünebiliriz?

The Circle, elektrikli araç sahipleri için yenilikçi ve sürdürülebilir bir buluşma noktası yaratma hedefiyle, ziyaretçilerin çeşitli işlevleri bir arada deneyimleyebilecekleri kompakt bir şema önerisi. Tasarım, otoyol dinlenme ve akaryakıt istasyon alanlarının geleneksel tipolojisini, farklı lokasyon ve kapasiteler için uyarlanabilecek esnek ve yeniden boyutlandırılabilir bir mekansal sisteme dönüştürmeyi amaçlıyor. Önerilen 60 metre çapındaki versiyon ile yeni nesil EV istasyonları için tekrar edilebilir bir prototip simüle etmeyi hedefliyor.

Konsept, biçimsel yaklaşımından mimari organizasyonuna, programın çeşitli alt parçalarını yenilikçi bir yolla uzlaştırmak ve geleneksel tipolojinin dezavantajlarının üstesinden gelmek hedefiyle yalın bir sistem tarifi arayışıyla şekillenmiştir.

Önerilen dairesel şema ile korunaklı bir merkezi avlu tanımlanarak mekansal programın bu kamusal odak çeperinde yorumlanması hedeflenir. Bu yaklaşımla, geleneksel tipolojideki yola paralel organizasyondan farklı olarak, iç ve dış mekanların otoyol kaynaklı gürültü ve kirlilik problemlerinden kaçınabilmesi, şarj noktaları ve aktivite alanları ile çevrili bir iç vahanın oluşabilmesi amaçlanmıştır.

Öneri sistemde ziyaretçi deneyimi, ilişkili beş ana tema etrafında kurgulanır.

ReCHARGE! AREA;toplamda on bir hızlı şarj istasyonuna ve yirmi iki şarj noktasına ev sahipliği yapar,

ReFRESH! AREA;market ve yeme-içme alanları ile wc, mutfak ve teknik odalar gibi servis birimlerini içeren geniş hacimdir,

ReCREATE! AREA; çocuklar ve yetişkinler için teknoloji temalı yaratıcılık ve dijital eğlenceye adanmış bir etkinlik mekanıdır,

ReTAIL! AREA; çeşitli ticari birimlerin yerleşeceği bir alışveriş aksı tanımlar,

ReLAX! AREA ise ziyaretçilerin açıkhavada bir araya geleceği, etkileşim ve rekreasyon odaklı bir kamusal alan olarak genel deneyimin odağıdır.

Tasarım, yalın ancak güçlü bir mimari geometri ile ikonik bir karakter arar. Eğimli geniş saçak, altında çeşitli mekan ve işlevleri biraraya getirirken, entegre güneş panelleri ile birlikte temiz enerji kaynağı olarak da işlev görür. Ahşap strüktür ve bitkilendirilmiş çatısı ile tanımlı silüet, bir sürdürülebilirlik simgesi olarak yükselir.

İç mekanlara ev sahipliği yapan iki ana hacmin, geniş şeffaf yüzeyler ve yansıtıcı cephe kaplamalarıyla birlikte çevresel karakter ile bütünleşik hafif kütleler olarak var olması düşünülmüştür. Saçak altında pavyonlar arasındaki boşlukların tanımladığı yarı açık alanlar, şarj noktaları, sirkülasyon ve çeşitlenebilir dış mekan aktivitelerine ev sahipliği yapar.

Önerilen dairesel kurgu, yalnız işlevsel bir seçim olmanın ötesinde, daha yaşanabilir bir gelecek için ihtiyaç duyulan kolektif çaba ve etkileşim gibi kavramlara da referans vererek; insan, teknoloji ve mekanı eş unsurlar olarak ele alır.

The Circle, bir elektrikli araç şarj molası süresince gerçekleşebilecek katmanlı bir deneyimi mümkün kılmayı hedefler. Mevcut mimari mobilite tipolojilerini yeniden düşünürken, insan ve teknolojiyi daha sürdürülebilir bir gelecek etrafında bir araya getiren yeni olasılıkları simgeler.